(MHA) TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şubesi’nin önceki dönem başkanlarından Ziraat Mühendisi İbrahim Demran, Manisa tarımının karşı karşıya olduğu yapısal sorunlara dikkat çekti. Demran, özellikle Köprübaşı, Salihli, Selendi, Gördes ve Akhisar ilçelerinde küçük çiftçinin giderek tarımdan çekildiğini, tarım arazilerinin ise şirketlerin eline geçmeye başladığını ifade etti. Bu tablonun yalnızca Manisa’ya özgü olmadığını vurgulayan Demran, benzer sürecin Türkiye genelinde de yaşandığını dile getirdi.
Ekonomik kriz, üretim maliyetlerindeki artış ve ürün fiyatlarındaki dalgalanmanın üreticiyi dar boğaza sürüklediğini belirten Demran, “Üretici üreterek sürekli zarar eder hale geldi. Önünde neredeyse tek seçenek olarak arazisini satmak kalıyor. Böyle olunca da araziler şirketlerin eline geçiyor, küçük çiftçi sahadan çekiliyor” sözleriyle durumun ciddiyetini ortaya koydu.
Demran, tarım politikalarının küçük üreticiyi korumaktan uzak olduğuna dikkat çekerek, bakanlığın tercih ettiği modelin fiilen küçük çiftçiyi tasfiye ettiğini savundu. Bu tabloya karşı en güçlü çözüm yolunun kooperatifleşme olduğunun altını çizen Demran, çiftçinin üretimde kalabilmesi, pazarlık gücü kazanabilmesi ve girdi maliyetlerini düşürebilmesi için kooperatiflerin etkin şekilde desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Manisa ve çevresinde önemli bir gelir kaynağı olan zeytinde de değer kaybı yaşandığını hatırlatan Demran, “Geçtiğimiz yıllarda 300-400 bin lira olan bir zeytin bahçesine bugün 100 bin liraya bile alıcı bulunamıyor. Tarım bu durumdayken tarım mühendislerinin durumunun farklı olması düşünülemez” diyerek hem üreticilerin hem de tarım profesyonellerinin aynı ekonomik baskı altında olduğunu vurguladı.
Bakanlık tarafından yeniden gündeme getirilen B reçete yazma zorunluluğuna da değinen Demran, uygulamanın birçok belirsizlik içerdiğini ifade etti. Reçete yazma yetkisine sahip yaklaşık 800 kişi olduğunun dillendirildiğini belirten Demran, “Bakanlığın bu işi sadece bitki koruma bölümü mezunlarına yetki belgesi vermekle sınırlı tutabileceğini düşünüyorum. Bunun ötesini yönetebileceklerini sanmıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Reçete yazmanın sorumluluk ve cezai boyutlarının açık olduğunu ancak maddi karşılığının netleşmediğini söyleyen Demran, “Reçete neye göre yazılacak, ücreti kim belirleyecek? Hayrat için mi reçete yazacağız?” diye sordu. Eğer ziraat mühendislerinin sadece bayinin yanına oturtulup deftere imza atan bir pozisyona düşürülecekse bu sistemin hiçbir anlamı olmayacağını dile getiren Demran, Ziraat Mühendisleri Odası’nın bu konuyu Bakanlığa açık ve net bir şekilde anlatması gerektiğini vurguladı.
Demran, hem küçük çiftçinin yaşaması hem de tarım mühendislerinin mesleki yetkinliğinin korunması için üretim, pazarlama ve mevzuat süreçlerinin birlikte ele alınması gerektiğini, aksi halde tarımsal yapının daha da kırılgan hale geleceğini ifade etti.
