Tarih: 23.11.2025 12:52

Metabolizma yalnızca kilo değil, tüm yaşam dengesini belirliyor

Facebook Twitter Linked-in

(MHA) - Metabolizma çoğu zaman yalnızca "kilo alma ve verme hızı" olarak bilinmesine rağmen, aslında sağlıklı yaşamın temelini oluşturan çok daha geniş bir biyokimyasal süreci ifade ediyor. Uzmanlar, metabolizmanın kamuoyundaki dar algısının doğru olmadığını belirterek, vücudun enerji üretimi, besinlerin işlenmesi, hücre yenilenmesi ve yaşamsal tüm kimyasal reaksiyonların bu kavramın bir parçası olduğunu vurguluyor.

Endokrinoloji uzmanı bir doktor, metabolizmanın nefes alırken, yürürken, düşünürken hatta uyurken bile aktif olarak çalıştığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Metabolizma; enzimlerin, hormonların ve hücrelerin koordineli yürüttüğü çok sayıda kimyasal reaksiyonun bütünüdür. Bu nedenle metabolizmayı yalnızca kilo verme hızıyla sınırlamak oldukça yanıltıcıdır."

Metabolizma hızının yaş, cinsiyet, genetik yapı, beslenme düzeni, kas kütlesi ve fiziksel aktivite gibi çok sayıda faktörden etkilendiğini aktaran uzman, doğrudan metabolizma hızını ölçen net bir test bulunmadığını ifade etti. Ancak metabolizma yavaşlığından şüphelenildiğinde insülin, tiroit ve cinsiyet hormonları gibi belirleyici hormonların değerlendirilebildiğini söyledi.

Sağlıklı bir metabolizma için düzenli uyku, üç ana iki ara öğün şeklinde dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, yeterli su tüketimi ve kişiye özel beslenme planlarının önemine dikkat çeken uzman, "Metabolizma; hormonlar, genetik faktörler, yaşam tarzı ve psikolojik durumun ortak yansımasıdır. Eğer altta yatan bir hastalık yoksa doğru yaşam tarzı düzenlemeleriyle metabolizmayı dengelemek mümkündür." dedi.

Metabolizmanın birçok hormonun ortak çalışmasıyla yönetildiğini belirten uzman, insülin, tiroid hormonları, leptin, ghrelin, östrojen, testosteron ve kortizolün bu süreçte önemli rol oynadığını vurguladı. Özellikle insülin direncinin kilo vermeyi zorlaştırdığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Yanlış beslenme ve hareketsizlik insülin direncine yol açabilir. Bu durumda hücreler insüline yanıt vermez, vücut daha fazla insülin üretir ve yağlanma artar. Bu yalnızca kan şekeri yüksekliği değil, enerji dengesini bozan bir tablodur."

Kadın ve erkek metabolizması arasındaki farklara değinen uzman, kadınlarda östrojenin, erkeklerde testosteronun yağ dağılımı ve kas kütlesinde belirleyici olduğunu söyledi. Menopoz ve andropoz dönemlerinde metabolizmanın yavaşlamasının doğal olduğunu, bu dönemlerde beslenme ve aktivitenin daha da önemli hâle geldiğini belirtti.

Metabolizma yavaşlaması şikâyetiyle başvuran kişilerde hipotiroidi, insülin direnci, demir ve D vitamini eksikliklerinin sık görüldüğünü ifade eden uzman, "Ancak metabolizma yalnızca hormonlara bağlı değildir. Uyku düzeni, stres, sık yapılan düşük kalorili diyetler, fiziksel aktivite yetersizliği ve sosyo-kültürel alışkanlıklar da metabolizmayı doğrudan etkiler." dedi.

Son olarak; uzun süreli açlık, aşırı stres, dengesiz diyetler ve gereksiz takviyelerin metabolizmayı olumsuz etkilediğini belirten uzman, kişiye özel planlama ve dengeli yaşam önerisinde bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —